Facebook hesabınızla EmlakYatirimRehberi.com’a giriş yapabilirsiniz.

Kişisel bilgileriniz (kullanıcı adı, e-posta adresi ve doğum tarihi) hesabınızın yaratılması için Facebook tarafından kullanılacaktır.

Facebook ile giriş yapın

Güncel kalın

E-posta adresinizi giriniz

E-posta adresiniz üçüncü kişiler ile paylaşılmayacaktır. İstediğiniz zaman ayrılabilirsiniz.

Gayrimenkul sektöründeki objektif rehberiniz. Üye ol

Haberler

Kentsel dönüşüm yeşil bina anlayışı için fırsat

Güncellenme: 2014-10-10 Kategori: Haberler

default

Yeşil bina pazarı her yıl katlanarak büyürken, sektörün inşaatın yanı sıra, birçok sektör için de lokomotif bir özellik gösterdiğine işaret ediliyor. Anadolu Ajansı’nın haberine göre yeşil binalar, inşaatın dışında enerji, sağlık ve çevre sektörlerini de içeren geniş bir pazarı etkiliyor.

Konuyla ilgili açıklama yapan Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği (ÇEDBİK) Genel Sekreteri Ahmet Birsel, yeşil binaların birçok sektör için lokomotif olacağını belirtiyor.

Birsel, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın başlattığı kentsel dönüşüm seferberliğinin doğru ve planlı yapılması halinde hem yeşil binaların gelişmesi, hem de ülkenin doğal kaynaklarının verimli kullanılmasında önemli bir fırsat olabileceğinin altını çiziyor. İki yıldır başlayan kentsel dönüşümün henüz bu yaklaşımla ele alınmadığını belirtirken, “Süreç daha yeni başladığı için halen ümidimizi yitirmiş değiliz. Yeşil bina sertifikası almak isteyen bina sayısı her geçen gün artıyor. Bu umut vericidir. Ancak büyük resme bakıldığında bunların yine çok düşük olduğunu görüyoruz” diyor.

İnşaat sektörünün, Türkiye ekonomisinin öncüleri arasında bulunduğuna işaret eden Birsel, yeşil bina pazarının da buna paralel olarak her yıl katlanarak büyüdüğüne dikkat çekiyor. İnşaat sektörünün mimardan malzeme üreticisine, müteahhitten makine üreticisine uzanan çok geniş bir alan olduğunun altını çizen Birsel,  sektörü bu alanlarla sınırlandırmak ve bir pazar olarak görmenin yanlış olacağını belirterek, enerji, sağlık ve çevre sektörlerini de kapsayan yeşil bina anlayışını insanların kimyasal ortamlardan arınmış, doğal hava sirkülasyonu olan ev ve ofislerde, daha sağlıklı bir ortamda yaşamaları için oluşturulmuş bir vizyon olarak nitelendiriyor. Bunun su ve enerji kullanımının azaltılması ve ülke ekonomisine katkı sunulması anlamını taşıdığının altını çiziyor.

Su kaynaklarının azaldığı Türkiye’de yağmur suyunun depolandığı ve geri dönüşümünün sağlandığı yeşil binalarda yaşamanın hem tüketimi düşüreceğini, hem de doğal kaynaklar üzerindeki karbon ayak izini azaltacağını söylüyor.
‘Yeşil bina sertifikası’nın sağlıklı toplumlar, yaşanabilir çevre ve gelişmiş bir ekonomi yaratmak amacıyla verildiğini belirten Birsel, yeşil binaların en önemli avantajının, işletme maliyetlerini düşürmesi ve kullanıcılar için daha konforlu ortamlar sunması olduğunu dile getiriyor.